ENDONEZYA'DA İKİ HAFTA


Giriş; uçak biletleri, bütçe, vize, yeme-içme...

Her yıl tatilden döndükten sonra aynı soruyla yaşamaya başlıyoruz. Peki önümüzdeki yıl nereye gideceğiz? Genel olarak önceliğimiz ucuz bilet bulabildiğimiz, çok masraflı olmayacak, ama diğer yandan da merak ettiğimiz bir yer olması, bununla birlikte tarih, doğa, macera, deniz hep birlikte olursa bizim için tadından yenmez bir lokasyon olur.

Bu nedenle bir yandan belli aralıklarla izin alabileceğimiz dönemler için skyscanner'a girip İstanbul çıkışlı, gidiş noktası belli olmayan bir arama yapıp uygun fiyatlı olanları gözden geçiriyorum, diğer yandan havayollarının diğer kampanyalarını takip ediyorum. Uçak bileti önemli, çünkü özellikle Asya gibi diğer şeylerin ucuz olduğu bir lokasyona gidiyorsanız en önemli maliyet kalemini oluşturuyor.

2016 Eylül ayında Kurban bayramının sonuna bir hafta daha ekleyerek 2 haftalık Endonezya gezisi yaptık. Biletimizi Qatar Airways'in bütün yıl efsane olan kampanyalarının ilkinden, Doha aktarmalı gidiş dönüş 1.131 TL'ye almıştık. Toplam 14 günlük gezimizin her şey dahil iki kişilik maliyeti 6.777 TL oldu. Yola çıkmadan 8.000 TL gibi bir bütçe koyduğumuz için sonuçtan memnunuz (kalem kalem cebimizden çıkan her kuruşu tatil boyunca not ettim).

Endonezya genel olarak her konuda ucuz bir ülke, üzerine bir de esnafı öldürmeyecek, herkesi mutlu edebilecek kadar pazarlık ederseniz (win-win / kazan-kazan :)) 14 günlük gezinin ortalama maliyeti aşağıdaki gibi olacaktır. 


Yeme-içme kısmında bol bol bira ve dondurma olduğunu, ulaşımın tren, iç uçuş ve şöförlü araç kiralarını da içerdiğini (4 kişiden 2 kişinin payına düşen), diğer başlığının altındaysa masajlar, bol bol hediyelik ve hatıralık eşya olduğunun altını çizelim. Elbette beş yıldızlı bir tatil yapmadık ama mümkün olduğunca temiz yerlerde konaklayıp yeme, içme ve gezme konularında kendimizi pek sınırlamadık. 

Biz kapıda vize alıp 25 USD ödeyeceğiz diye gittik ama havaalanındaki danışma 1 aydan kısa süreli kalacağımız için vizeye ihtiyacımız olmayacağını söyledi, para falan da ödemedik. Süre konusunda ne yazık ki emin değilim ama 14 günlük bir seyahat için vize gerekmiyor.

Yeme-içme konusunda pek zorluk çekmedik. Özellikle Jakarta, Bali ve Gili'de güzel ve temiz hem yerel hem Avrupalı restoranların yanında tanıdık fast food zincirlerini bulmak mümkün. En kötü marketlerden yiyecek bir şeyler alabilirsiniz. Sadece Bromo ve Ijen yolculuğunda yemek konusunda pek seçim şansımız olmadı, ama orada da noodle (pirinç makarnası diyelim) ya da pirinç (sebzeli, tavuklu vs.) yiyerek karnımızı doyurduk. Endoneyza'nın yerel yemekleri oldukça lezzetli, sadece baharatlarla aranız pek iyi değilse fazla aromalı, acı vs. gelebilir. Yerel yemeklerle pek işim olmaz diyorsanız Jakarta, Bali ve Gili'de çok sayıda İtalyan restoranı var. Gili'deki akşam pazarında tezgahtan balık ve diğer deniz mahsullerinden seçip ızgara yaptırabilirsiniz. 

Gelişme; Gezi Rotası

Endonezya 17.508 adanın üstüne kurulu, 250 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi. Sadece Java adası bile bir uçtan bir uca 1.193 km. Dolayısıyla iki haftalık bir gezide tüm ülkeyi görmeniz mümkün değil. Biz düz bir rota izledik. Jakarta'dan başlayıp sırasıyla Yogyakarta, Bromo Dağı, Ijen Krateri'ni gördük. Feribotla Java'dan Bali'ye geçip önce Ubud'a oradan Lombok'un hemen dibindeki Gili adalarına, ve son olarak da Kuta-Seminyak bölgesine geçtik.


Java Adası; Jakarta, Yogyakarta, Borobodur, Prambanan, Bromo Dağı, Ijen Krateri, Ketapang

Jakarta'nın ara sokakları

1. Gün
- Jakarta : Bütün gün şehrin sokaklarında dolaştık, alışveriş merkezlerinden pek kimsenin ayak basmak istemediği ara sokaklara kadar her yeri şöyle bir dolandık. Jakarta bildiğiniz büyük şehir, Merdeka Meydanı pazar gezmesine çıkmış Endonezyalılarla tanışmak için en uygun yer. A
kşam trenle Yogyakarta'ya yolculuk ettik. Tren biletlerini tiket.com sitesinden aldık, normalde internetten tren bileti satışı olmadığı için en güvenli site burası, dilerseniz Yogyakarta'ya uçakla da gidebilirsiniz ama daha eğlenceli olacağını düşünerek biz treni tercih ettik.

Jakarta'da Thamrin bölgesindeki Smart Thamrin Jakarta'da kaldık. Oteli kesinlikle beğenmedik, o nedenle uzak durmanızı tavsiye ediyorum. Otelin en iyi tarafı yeriydi, Thamrin Caddesi boyunca alışveriş merkezleri, parklar, restoranlar, kafeler bulabilir, ara sokaklara girdiğinizde canlı müzik yapan tatlı barlarda eğlenceli bir akşam geçirebilirsiniz.

Malioboro Caddesi


2. Gün - Yogyakarta :
Akşam başlayan tren yolculuğunun ardından Yogyakarta'ya ulaştık. Tren istasyonundan otele taksiyle geçtik, tabii ki öncesinde uzun uzun pazarlık ettik. Yogyakarta'da Malioboro Caddesi şehrin en hareketli, en gözde yerlerinden, fakat biz tatil gününe denk geldiğimiz için sabah saatlerinde birçok yer kapalıydı. Bu caddede aradığınız her şeyi geniş bir fiyat-kalite çeşitliliği ile bulabilirsiniz. Hediyelik eşya alışverişi için oldukça uygun bir yer. Bununla birlikte şehir merkezinde Su Kalesi (Water Castle-Kampung Wisata Taman Sari) ülkenin barındırdığı Dünya Mirası yapıları düşündüğünüzde kendi çapında, küçük ama 
görülmesi gereken diğer yerlerden. Su Kalesi'nin çıkışındaki ara sokakaları, grafitilerle süslenmiş duvarları ve küçük sanat atölylerini mutlaka görmenizi öneririm. Son olarak Yogyakarta Sarayı (The Palace of Yogyakarta)'nı da gezip şehrin yakın tarihi hakkında kısa bir bilgi edinebilirsiniz. Tatil günü olduğu için yemek yiyecek yer bulmakta ilk başta çok zorlandık, sonra tesadüfen Prawirotaman Caddesini keşfettik. Bence burası hem konaklama hem de yemek için Malioboro caddesinden daha güzel, sokakta antika meraklıları için birkaç güzel dükkan, kahveciler, dondurmacılar, masaj salonları vs. var. Caddedeki favorimiz hem hosteli, hem kafesi hem de küçük bir hediyelik eşya dükkanı olan ViaVia Jogja, yemekleri oldukça lezzetli, vegan ve vejetaryen menüsü de bulunuyor. Dondurma için de sokağın sonundaki Il Tempo Del Gelato mutlaka denenmeli, tropikal meyveli dondurmaların hepsi güzel ama hindistan cevizlisi muhteşem. 

Yogyakarta'da Zest Hotel'de kaldık, basit fakat oldukça temiz bir oteldi. Otel çalışanları da mümkün olan her konuda yardımcı olmaya çalıştılar. Borobudur ve Prambanan için aracı da otel vasıtasıyla kiraladık. Günlük şoförlü araç kirası yaklaşık 500.000 IDR ediyor, bugünün parasıyla 140 TL (19.04.2017), o zamanlar 100-110 TL'ydi (Eylül 2016).

Prambanan Tapınağı
Borobudur Tapınağı
Borobudur seyir terası, hava kapalı olduğu için doğa manzarasıyla yetindik

3. Gün - Borobudur ve Prambanan Tapınakları (Yogyakarta) : Borobudur benim görmeyi en çok istediğim Dünya Mirası yapılardan biriydi, hakkını vererek ilk karşılaşma anından itibaren insanı büyülüyor... Burada detaylara çok fazla giremeyeceğim ama dünyanın en büyük Budist tapınağı olan bu yapıyı mutlaka görmelisiniz.

Borobudur ve Prambanan tapınaklarını görebilmek için bulduğumuz şoför bizi sabah gün doğumundan önce otelden aldı. Gün doğumunu isterseniz bir otelin terasında ya da bir tepeye tırmanarak izleyebiliyorsunuz. Biz hem daha ucuz olduğu (60.000 IDR = 16 TL) hem de daha doğal hissettiğimiz için tepeye çıkmayı tercih ettik. Patika bir yoldan tırmanarak tepenin ucuna ulaştığımızda daha hava aydınlanmamıştı ama aynı amaçla toplanmış ufak bir kalabalık vardı. 

Gün doğumunun ardından önce Borobudur sonra da Prambanan'ı ziyaret ettik, şoförümüz yol üstünde ilgi çekici olabilecek diğer ufak tapınakları da gösterdi. Borobudur ve Prambanan'a normal şartlar altında kombine dolayısıyla daha ucuz bilet alabilirsiniz. Ne yazık ki bilet ofisi sadece Endonezya Rupisi kabul ediyor, dolaysıyla yanınızda nakit bulundurmanız gerekiyor. Bilet fiyatları Borobudur 260.000 IDR (72 TL), Prambanan 234.000 IDR (65 TL) şeklinde. Tapınakları ziyaret etmeden haklarında biraz okuyup, yapılış amaçlarını, efsanelerini vs. okumak ziyaretinizi daha eğlenceli ve anlamlı kılacaktır. 


Malang'ın renkli evleri

4. Gün - Yogyakarta-Malang-Bromo Dağı : Bir önceki gün Yogyakarta'da kendimize Bromo Dağı ve Ijen Krateri'ne gitmek için tur ayarlamıştık. Tabii ki kendi başınıza da gidebilirsiniz ama biz dört kişiydik ve turlar da genelde 4-6 kişi için olduğundan doğrudan paket almak bize daha pratik geldi. Tur için kişi başı 1.000.000 IDR ödedik (yaklaşık 280 TL), pakete Yogyakarta - Malang arası tren bileti, Malang'dan Bromo'ya transfer, Bromo'da dağ otelinde konaklama (otel için beklentilerinizi oldukça düşük tutmalısınız), gün doğumu ve Bromo'nun eteğine transfler, sonraki gün İjen'e transfer ve konaklama ve Bali'ye gitmek için feribot iskelesine transfer dahildi. dolayısıyla önce çok pahalı gibi görünüyor ama altalta koyunca vakit kaybetmeden ve organizasyon için çaba sarfetmeden hareket etmenizi sağlıyor. 

Sabah treniyle Malang'a yaklaşık 7 saatte vardık, Endonezya yemyeşil bir ülke olduğu için tren yolculuğu oldukça keyifli geçti. Malang'tan Bromo'ya giderken mutlaka Malang'ın renkli evlerini görün. 


Bromo Dağı


Kraterin altında kazanlar kaynıyor

Bromo Dağı'nda satıcı kadın

Bromo Dağı'na ciplerden indikten sonra dağın eteğine atlarla da ulaşmak mümkün

5. Gün - Bromo Dağı : Sabah 03:30 hareketle Bromo Dağı'nı gün doğumunda izlemek için ciplerle yola çıktık. Vardığımız yerde yüzlerce cip ve o ciplerle akın akın gündoğumunu izlemeye gelmiş insanlarla karşılaştık, evet birçok gezgin de bizimle aynı yolu izliyor. Ciplerin bıraktığı noktadan 10-15 dakika tırmanarak seyir terasına ulaşabilirsiniz. Eğer hava açıksa şanslı gününüzdesiniz ve muhteşem Bromo Dağı manzarasının tadını çıkarabilirsiniz demektir. Gün doğumu için çıktığınız terasta kalabalıktan dolayı pek keyif alamazsanız çok üzülmeyin, aşağı inerken bence görüş alanı daha açık olan ve de daha güzel başka seyir terasları da var. Biraz sabrederseniz güzel fotoğraflar için fırsat da yakalayabilirsiniz. 

Bromo halen aktif olan bir yanardağ, biz gittiğimizde sakindi fakat bizden bir hafta sonra giden arkadaşlar aktivite arttığı için dağa yaklaşamayıp sadece uzaktan izlemekle yetinmişler. Eğer yanardağ sakinse dağın eteğine kadar ciplerle gidip, lav küllerinden dolayı gri bir çöl görüntüsündeki düzlükten yürüyerek ya da atlarla dağın dibine kadar ulaşabilirsiniz. Kratere tırmanan merdivenler lav küllerinden dümdüz olmuş olsa da yavaş yavaş kratere tırmanıp büyük bir boşluktan gelen doğanın tüyler ürperten kükreme seslerinden birini dinleyebilirsiniz, yanardağın içinde, dipte br yerde kazanlar kaynıyor...

Bu gezi neredeyse öğleye kadar sürüyor, sonrasında otele gidip temizlenmek, kahvaltı etmek ve Ijen için yola çıkmak gerekiyor. Güne erken başlayınca gün de erken bitiyor.

Ijen Krateri'ne gidebilmek için konakladığımız yer aslında bir uygulama köyünün içinde. Yemyeşil ve düzenli bir köy, ne yazık ki fırsat bulup gezemedik.


İjen Krateri'nde çalışan sülfür işçileri

İjen Krateri'nden yükselen sülfür bulutları, bir müddet sonra koku inanılmaz ağırlaşmaya başlıyor

İjen Krateri

6. Gün - Ijen Krateri :  Ve tekrar sabah 03:30 hareketle Ijen kraterine yolculuk başladı. Bugün erken kalkmanın yanında bir de kratere ulaşabilmek için yaklaşık 3km'lik bir yolu tırmanmamız gerekiyor. Tırmanış yaklaşık 1 saat 15 dakika sürüyor. Ijen Krateri'ni yıllar önce bir belgeselde izlemiştim, krater gölü yoğun sülfür içeriği nedeniyle oldukça sıcak. Halen buradan çıkan sülfürü satarak para kazanmaya çalışan köylüler oldukça zor şartlar altında çalışıyorlar. Eğer 01:00'de yola çıkarak hava aydınlanmadan kratere gelirseniz karanlıkta mavi ışık oyunlarını izleyebilirsiniz. 

Kratere ilk ulaştığımız saatlerde sülfür kokusu çok yoğun değildi, kraterin dibinden sürekli bir duman çıkıyor ve yaklaştıkça nefes alamaz hale geliyorsunuz. Kendi maskesi olmadığı halde köylüler maskesiz daha fazla aşağıya inmemeniz için sizi uyarıyor. Öğleye doğru ise kraterin üstünde bile koku dayanılmaz hale geliyor. Yavaş yavaş dönüyoruz.

Ve artık Bali'ye geçmek için hızlı feribot iskelesine doğru yola çıkıyoruz. Gilimanuk'tan şöförlü bir araç kiralayıp Ubud'a geçiyoruz.


Bali Adası; Gilimanuk, Ubud (Besakih Tapınağı, Goa Gajah, Gunung Kawi, Tirta Empul), Padangbai, Legian, Kuta, Seminyak, Tanah Lot, Uluwatu Tapınağı                    

Özel tapınaklardan birinin bahçesi

Sokaklarda bayram kutlaması

Ubud'daki bir kafenin arkasındaki çay bahçesi


Tapınak koruyucuları, bir de bayram olduğu için güzelce süslenmişler

Ubud sokaklarında müzik yapıp bağış toplayan çocuklar

Ubud - Monkey Forest / Maymun Ormanı

7. Gün - Ubud'da tembellik günü, sokaklarda dolaşıp, biraz alışveriş, biraz masaj, biraz dondurma, biraz bira, biraz hindistan cevizi, biraz daha keyif... Sokaklarda yürümeye başladığınızda sağda solda çok sayıda tapınak göreceksiniz, bunların bir kısmı özel tapınaklar, girerken kibar davranıp girip girmeyeceğinizi sormanız yerinde olacaktır. Ubud, yeme içme konusunda Avrupalılar için bir cennet, alışık olduğumuz lezzetler çağırıyor. Özellikle İtalyan restoranlarından etrafta bolca görmek mümkün. Hatta bazı restoranlar için rezervasyonsuz yer bulmak mümkün değil. Yemek için Mamma Mia'nın pizzalarını ve akşam yemeği için Who's Who'nun herşeyini tavsiye ediyoruz, yalnız rezervasyon yaptırmayı unutmayın yoksa yer bulamayabilirsiniz. Biz daha sakin bulduğumuz için genellikle JI. Raya Pengosekan caddesinde dolaştık, burada hoşumuza giden barlara oturduk, diğer birkaç kafeyi de denedik. Ama Monkey Forest caddesinde hem alışveriş hem yeme içme için daha çok alternatif bulmak mümkün, iki caddenin arasında ise hipster kafelerde diğer sırtçantalılarla tanışıp sohbet edebilirsiniz. Ubud alışveriş için de favorimizdi, daha iyi ürünleri daha uygun fiyatlara almak mümkün. Ubud'da iyi bir fiyattan yakalayıp Sura Inn'de kaldık, Monkey Forest Caddesi'nden oterle yaklaşık 15 dakika yürüme mesafesindeydi ama yenilenmiş, oldukça temiz ve güzel bir oteldi. Ubud'la ilgili tek sıkıntımız akşam erken saatlerde tüm dükkanların kapanması ve sokakların birden ıssızlaşması oldu. Belki bizim beklentilerimiz biraz yüksekti gece yarısına kadardevam eden bir hareketlilik beklemiştik ama genellikle akşam 10'dan sonra ıssız sokaklarda otele dönmek zorunda kaldık. Buna rağmen halen ara sokaklarda canlı müzik yapan bazı barlara rastgelebilirsiniz.

Gunung Kawi Tapınağına hediyelerini taşıyan kadınlar

Gunung Kawi Tapınağına hediyelerini taşıyan kadınlar
Gunung Kawi tapınağında sunular için çiçek buketi yapan kadınlar

Gunung Kawi Tapınağı kenarındaki pirinç tarlaları 

Gunung Kawi Tapınağında ayin zamanı

Besakih Tapınağı

Tirta Empul havuzlarında kötülüklerden arınmak için yıkanılıyor

8. Gün
- Ubud'da şöförlü araç kiralayıp önce bir şelaleye, sonra sırasıyla Gunung Kawi, Pura Tirta Empul, Besakih Tapınağı ve Tegalalang pirinç tarlalarını gezmeye gittik. Özellikle Pura Tirta Empul ve Gunung Kawi Tapınağı'ndaki ayinler mutlaka görülmeli, çok etkileyici, böylece Asya'nın mistik dünyasına büyük bir adım atabilirsiniz, bu da Bali adasını anlamanızı biraz daha kolaylaştırabilir. Şöförlü araç için biraz pazarlık yaptıktan sonra toplam 600.000 IDR ödedik, kişi başı 150.000 IDR yani yaklaşık 40 TL. Size gün içinde yaklaşık 8-10 saatlik bir süre veriyorlar, bu süre dahilinde görmek istediğiniz yerleri belirleyip kendi rotanızı çizebilirsiniz. Bizim gibi 4 kişilik gruplar için oldukça pratik bir gezme yöntemi, tek başınıza ya da 2 kişiyseniz de başka arkadaşlar edinip maliyeti bölüşebilirsiniz. Gezdiğimiz diğer yerlerin giriş ücretleri ise şöyleydi;

Şelale : 10.000 IDR (2,70 TL)
Goa Gajah : 15.000 IDR (4,05 TL)
Gunung Kawi : 17.500 IDR (4,72 TL)
Besakih Temple : 15.000 IDR (4,05 TL)(60.000 IDR'de rehber için vermek zorunda kaldık, bizim gittiğimiz gün tapınakta ayin olduğu için rehbersiz girişe izin verilmiyordu.)
Tirta Empul : 15.000 IDR (4,05 TL)
Tegalalang Pirinç Tarlaları : biz teraslardan tarlalara bakıp içeri girmemeyi tercih ettik.

Ubud'da ikinci günümüz oldukça yoğun ve heyecanlı geçti, yarın sabahın erken saatlerinde Lombok'un Gili adalarından Gili Trawangan'a gitmek için tekrar yola çıkacağız.

Bali'den Gili Trawangan'a hızlı bot yolculuğu  

Gili Adaları; Gili Trawangan, Gili Meno, Gili Air

Gili Trawangan sahili

Gili Trawangan sahili

Gili'de akşam kurulan balık pazarı

Balık pazarında renkli yengeçler

9. Gün
- Bugün Padang Bai'dan hızlı tekneyle Gili Trawangan'a geçeceğiz. Yolculuk yaklaşık 3 saat sürüyor. Ubud'dan Padang Bai'a gitmek ve teknelerle karşıya geçmek için kişi başı 450.000 IDR ödedik, yaklaşık 121 TL, çok ucuz değil ama alternatifi olan normal feribotlar çok yavaş ve uzun vakit alıyor, saatlerini yakalamak da oldukça güç. Adaya vardıktan sonra biraz keşif, Türkiye'den başka arkadaşlarla buluşup yemek, bira, sohbet derken akşamüzeri sahilde kumlara uzanma vakti geliverdi. 


Gili adasının denizi de ne yazık ki bir Ege değil. Hem bir türlü derinleşmeyen su hem de resiflerden dolayı rahat rahat, keyifle yüzmek pek mümkün değil ama şnorkel ile renkli balıkları kovalamak, deniz altı dünyasını keşfetmek oldukça eğlenceli. Gili'ye gitmeden önce bir otel ayarlamamıştık, adada biraz dolandıktan sonra sahil kenarındaki otellerin ya çok pahalı ya da kötü durumda olduğunu gördük. Bir arka caddeye geçtiğinizde ise durum biraz değişiyor, daha temiz otelleri (konuk evi) daha uygun fiyata bulmak mümkün oluyor. Biz 2 odalı bir aile işletmesi olan Aura Bungalow'da kaldık. Temiz ve keyifli bir konuk eviydi. Bahçesi yemyeşil, sadece 2 odası olduğu için sakin bir yer. Sabahları kahvaltı odanıza geliyor ve odanın önündeki küçük terasta yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Duş ve tuvaleti odanın arka tarafındaki bahçede, üstü açık bir alan. Önceleri biraz tedirgin etse de sonrasında fazlasıyla keyifli geliyor. 

Akşam yemekleri için en güzel alan balık pazarı. Taze çıkmış balıklardan, ahtapot, midye, yengeç ve diğer deniz ürünlerinden istediğinizi seçip gözünüzün önünde pişirilmesini izleyebilirsiniz. Dilerseniz etrafta ayrıca bira satan seyyarlar da var. Eğer gün içinde bir şeyler atıştırmak isterseniz adanın kuzeyindeki Karma Kayak ideal mekanlardan biri. Deniz kenarındaki kerevetlerin üzerinde gene deniz mahsülleri ile dolu bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. 


Adanın bazı yerlerinde deniz çekilmiş, resiflerin üzerinde ağaçlar ayakta duruyor


Gili adası sahilleri

Gili Trawangan'ın etrafını bisikletle de gezmek mümkün, burası gün batımı için oldukça güzel

İlk kimin aklına geldi bilemiyoruz ama şimdi sahil boyunca özellikle büyük otellerin önünde bu salıncalardan var

Adanın etrafını gezerken bulduğumuz oldukça sevimli bir kafe, bazı sihirli şeyler de teklif ettiler

10. Gün
- Gili Trawangan'daki ikinci günümüzde adanın etrafında tam tur attık. Bu küçük adanın toplam çevresi 10 km'den az, dolayısıyla yürüyerek ya da bisikletle adayı deniz kenarından dolaşmak mümkün. Böylece beğendiğiniz yerde denize girip, keyifli görünen yerlerde bir şeyler içip, yorulunca güzel bir gölgenin altında uyuklamanız mümkün. Bu tutun ardından denize girmek için en ideal sahilin hemen iskelenin yakınındaki yerler olduğunu söyleyebilirim (yüzünüzü denize verip sola doğru bir 150-200 metre yürüyün). 


Legian sahilinde gün batımı

Ne yazık ki buradaki deniz de sörfçülere göre, dalgalar öyle kuvvetli ki yüzmek pek mümkün değil
Kuta'nın ara sokakları

Kuali Restaurant - Beef Randorf

11. Gün - Tatilin sonuna yaklaşıyoruz... Gene bir hızlı tekneyle Padang Bai ve oradan otobüsle Kuta'ya geçip Gili'ye veda ediyoruz. Kuta, Seminyak ve Legian bölgeleri birbirine çok yakın, hatta yürürken nereden nereye geçtiğinizi bile farketmeyebilirsiniz. Biz Legian bölgesinde Serela Legian Hotel'de kalıyoruz. Otele yerleşip yemek yedikten sonra hemen etrafı dolaşmaya başlıyoruz. Burası klasik bir yazlık turist kasaba havasında, sahilde her yer turist ve onlar için yapılmış otel, kafe, restoran ve dükkanlarla dolu. Açıkçası benim için çok da cazip olmayan bir yer ama akşam üzeri deniz kenarında gün batımını izlemek, gelgitle coşan dalgaların arasında koşturmak, dalga seslerine karışan canlı müzik eşliğinde kokteyl yudumlamak burayı keyifli hale getiriyor.

Sokaklarda öylece yürümek etrafı keşfetmek için en iyi yöntem. buraya gelinceye kadar alış verişinizi yapmış olursanız iyi olur, çünkü burada hem fiyatlar biraz artıyor hem de herşey biraz daha çin işine dönmeye başlıyor. Tabii ki halen biraz fazla para ödeyip orijinal şeyler bulmak da mümkün.

Yemek için favorilerimiz şöyle sıralandı;

Mozzarella : Bali'nin en iyi restoranı, Legian çevresinde birkaç tane farklı yerde var. Her ne kadar menü biraz pahalı olsa da yemekler ve kokteyller gerçekten çok lezzetli. Bir akşamınızı mutlaka burada geçirmelisiniz.

Kuali Restaurant : Sahile çok yakın olduğu önce önce biraz şüpheli yaklaşmıştık ama artık açlıktan bayılmak üzere olduğumuz için içeri dalıverdik. Yemekler oldukça lezzetli ve göz doyurucu, fiyatlar biraz daha makul, sahile yakın olduğu için de tercih edilebilir.

Legian 27 Cafe : Aslında sadece soluklanmak için buraya oturmuştum. Karpuz ve limon karışımları muhteşem, çalışanlar oldukça arkadaş canlısı, sevimli bir kafe. Bir kahve içmek, tatlı yemek için uğrayabilirsiniz.

12. Gün - Kuta ve Seminyak sokakları, sadece deniz kenarı değil, içeriler, tenhalar, kalabalıklar...

Tanah Lot tapınağına gelenler suların içinden geçerek sunularını bırakıyorlar, dua etmeye gelenler dışındakilerin tapınak kayasına çıkması yasak

Tanah Lot'un karşısında dua eden insanlar

Uluwatu tapınağı dalgaların dövdüğü bir kayanın üzerine kurulu, hem tapınak hem kale 

Sörfçüler dalgalarla mücadele halinde, sörf tahtalarını kıranları da gördük  
Teşekkür ederim :)

13. Gün - Ufak ufak çantaları toplayalım, artık dönüş vakti ama tabii ki son dakikaya kadar da yeni yerler görmek istiyoruz. Son günde de günübirlik araç kiralayıp Tanah Lot ve Uluwatu tapınaklarını ziyaret ettikten sonra birkaç da plaj gezdik. Tapınaklar hep çok etkileyici ama plajlar için aynı şeyi söyleyemem, tabii eğer sörfçü değilseniz. Son gün için aracı toplam 500.000 IDR'ye kiraladık, gene şöförlü bir araç. Bizi sabah otelden alıp istediğimiz yerlere götürdükten sonra akşam uçağa bıraktı. 

Tapınaklara girerken de aşağıdaki giriş ücretlerini ödedik. 

Tanah Lot : 30.000 IDR (8,10 TL)
Uluwatu : 30.000 IDR (8,10 TL)
Padang : 10.000 IDR (2,7 TL)

Sonuç

Günün sonunda uçakla Jakarta'ya, geceyi Jakarta'da geçirdikten sonra sabah da İstanbul'a dönmek için yeniden yollara düşeceğiz. Elbette Endonezya ne gezmekle ne anlatmakla bitmez, ama şimdilik burada bitiriyorum. Soru ve görüşler için yorum alanını kullanabilirsiniz. Eğer tembellik etmezsem çok kısa bir zaman içinde Hindistan yazısını da burada bir yerlere bırakacağım. (10 Eylül - 24 Eylül 2016) 03.05.2017





Yorumlar

  1. Gayet başarılı... Fotoğraf desteği de çok iyi oturmuş tebrikler :)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba.ben mart 2020 ayında jakartaya oradan bogor şehrine gitmek istiyorum 10 günlük bir gezi tek kişi. Tahmini ne kadar para harcarım sizce.birde sadece pasaport yeterli oluyormu kısa geziler için.simdiden teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar